İnternet
Çocuklar ve Sosyal Medya
Çocuklar için günlük hayatta ulaşması zor olan şeylere, internet üzerinden istisnasız erişilebilmesi, tehlikenin ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor.
Günümüzde çocuklar için sanal dünyada pek çok tehlike mevcut. Günlük hayatta ulaşması imkansız veya zor olan şeylere, internet üzerinden büyük küçük herkesin istisnasız erişebilmesi, bu tehlikenin sandığımızdan daha ciddi olduğunu gösteriyor.
Sosyal medyaya hapsolan insan sayısı her geçen gün daha da artıyor. Büyüklerin kendini ispat etme ve sürekli beğenilme beklentileri çocuklara da olduğu gibi yansıyor. Ailede başlayan eğitim seferberliğinde, gerekli tedbirler alınmadığı takdirde sonradan üzülmenin bir faydası olmuyor. Sosyal medyada çocukların kendilerini konumlandırma tercihleri ise endişe verici boyutlara ulaşmış durumda.
İngiltere’de iletişim düzenleyicisi olarak hizmet sunan Ofcom’un yaptırdığı araştırmalar bu çerçevede oldukça dikkat çekiyor. Bu araştırmaya göre:
- %25’in üzerinde 8 ve 11 yaşları arası çocuk, yaş sınırına aldırmaksızın kişisel bilgilerine ait detayları Facebook ortamında milyonlarca kişiyle paylaşıyor.
- Çocuklarının en mahrem fotoğraflarını bile internette paylaştıklarından pek çok ailenin haberi yok. Daha fazla beğeni ve yorum alma yarışı nedeniyle çocukların aşırı derecede kontrolsüz oldukları gözlenebiliyor.
- Facebook, Instagram, Youtube ve Snapchat isimli sosyal mecraların çocuklar tarafından yoğun kullanımı dikkat çekiyor.
Türkiye’de ise durum farklı değil. Çocukların cihaz sahipliği ve sosyal medya kullanımı araştırması kapsamında elde edilen bazı veriler şu şekilde karşımıza çıkıyor:
- Son yıllarda 5-15 yaş aralığındaki çocukların %60’ının akıllı telefonu var. %42’sinin tablet ve %44’ünün de bilgisayar sahibi olduğu görülüyor.
- 3-4 yaşlarındaki çocukların %29’unun akıllı telefon ve %65’inin tablet kullandığı tespit edilmiş durumda.
- 3-4 yaşlarından itibaren Youtube izleme oranları %48 ile bir hayli yükselmiş durumda.
- Çocukların %41’inin sosyal medya hesabı var. Bunların %85’i Facebook kullanıyor.
- Anne babaların yarısından fazlası, çocuklarının sosyal medya hesaplarını kontrol ettiğini ve kimlerle iletişim halinde olduğunu takibe aldığını vurgulasa da tam anlamıyla bir kontrolün söz konusu olmadığı görülüyor.
- Çocuklar sosyal medyayı genel olarak eğlence amaçlı kullanıyor. Arkadaşlarıyla iletişim kurmak, video izlemek, fotoğraf ve video paylaşmak, oyun oynamak başta geliyor.
Çocuklar İçin Sosyal Medya Kullanımı
Sosyal medya sitelerine üye olma yaşı 13’ten başlıyor. Anne baba refakatinde olduğu ispat edilirse kimi platformlar üyeliğe izin veriyorlar. Ancak bu her ne kadar teoride iyi bir kural olsa da, uygulama sürecinde maalesef durum hiç de göründüğü gibi değil. Yapılan araştırmalar, Facebook kullanan çocukların %80’inden fazlasının 13 yaş altında olduğunu gösteriyor.
Türkiye’de 18 yaş altı sosyal medya kullanıcısının 5 milyona yakın olduğu tespit edilmiş durumda. Uzmanlar 13 yaş altı kullanan bir çocuğun sosyal medyayı faydalı bir şekilde kullanamayacağı konusunda ise hemfikirler. Anne babaların ise onları yakından takip etmeleri çoğu zaman mümkün olmuyor. Bu da çocukları tehlikelere yönelik kolay bir hedef haline getiriyor.
Sosyal Medyada Çocukları Bekleyen Tehlikeler
- En büyük tehlike çocukların kötü niyetli kişilerin saldırılarına karşı savunmasız ve korumasız olmasıdır. Facebook ve Instagram üzerinden çocuğun açtığı bir hesap üzerinden ona kolaylıkla ulaşan kötü niyetli bir kişi, kendini olduğundan farklı göstererek / anlatarak suitimalde bulunabilir. Bu konuda gasp, hırsızlık, taciz gibi durumlar nedeniyle yaşanmış pek çok örnek bulunmaktadır.
- Çocukların dikkatsizce paylaştıkları kişisel ve mahrem bilgiler, sadece çocuğu değil, diğer aile fertlerini de sıkıntıya sokabilir.
- Müstehcen veya şiddet içeren paylaşımlarla karşılaşabilirler.
- Yaşlarına uygun olmayan reklamlara maruz kalabilir ve bunlara tıkladıklarında açılan sayfalardaki yine uygunsuz içeriklerle muhatap olabilirler.
- Sosyal medya bağımlılığı nedeniyle derslere ve fiziksel aktivitelere yeterince zaman ayıramayabilirler.
- Çocukların yaptıkları paylaşımları sürekli beğeni ve yorumlar için takip etme istekleri, beğenilerin az olmasının oluşturduğu olumsuz ruh hali, yapılan yorumların psikolojilerine yaptığı farklı tesirler onların hayat dengesini sarsabilir.
- Çocukların gerek izledikleri videolar, gerekse her gün takip ettikleri kişilerin paylaştıkları videolar, özgüven noktasına da ciddi bir soruna yol açıyor. Onlar gibi ve onların imkanlarına sahip olmak isteyen çocuklar, kendilerinde büyük eksiklikler görüyor ve kendilerine güven hususunda çıkmaza girebiliyorlar.
- Çocuklarda kimlik bunalımına yol açabilir. Özellikle Instagram’da çocukların fotoğraf paylaşımlarında örnek aldığı kişilere özenmesi tek tip karakterlerin oluşmasına neden oluyor. Aynı o şekilde saçlar, kaşlar, yüz ve giyim derken çocuk kendine özgü kimliğini kaybedebiliyor.
- İzledikleri Youtube videolarının içerikleri de çocukların karakterini etkileyebilir. Çizgi filmler, sürpriz yumurtalar, slime videoları, oyuncakların sergilendiği ve konuşturulduğu videolar, makyaj ve giyim videoları, zombiler çocukların en çok izlediği içerikler olarak karşımıza çıkıyor. Ahlaki yönden etkileri bir yana, çocukların gördükleri oyuncakları ve ürünleri ısrarla istemeleri de mali noktadan sıkıntılara yol açabiliyor.
Neler Yapılabilir?
- En pratik yöntem filtre programlar veya kısıtılı internet kullanımıdır. Güvenlik riskini yarı yarıya azaltmış olursunuz.
- 13 yaş altındaki çocuklara denetiminiz olmadan bu mecraları kullanmasına izin vermemelisiniz.
- 13-18 yaş aralığına ise mümkün mertebe takip edebileceğiniz ve görebileceğiniz ortamlarda bilgisayar kullanmasına yönelik çözümler üretebilirsiniz.
- Çocuklarınızı kişisel bilgilerini paylaşma konusunda bilinçlendirin. Yaptıkları paylaşımlar hususunda dikkatli olması gerektiğini anlatın.
- Kullanım sürelerini sınırlandırın.
- Tanımadıkları kişilerle sosyal medya üzerinden iletişim kurmaması konusunda bilgilendirin.
- Çocukla internet üzerinde ara ara birlikte vakit geçirin ve bu konu hakkında konuşup sohbet edin.
