Duygusal
Bir Yağmur Damlası Olmak
Bütün başarılı insanların hayattaki yegâne arzusu güzel işler yapmak ve insanlara faydalı olabilmektir. Bütün bir ömür bu ümitle yaşarlar. Öyle ki, verilen vazifeyi en üst düzeyde sonuca ulaştırmak onlar için artık tek gaye haline gelir.
Başarılı insanlar hep meşguldürler, yoğundurlar ve sürekli bir şeyler üretmek için çırpınırlar. Verilen kabiliyetlerini ellerinden geldiğince verimli kullanarak başarı merdivenlerini birer birer tırmanmayı sürdürürler.
Kimileri gizli kahramanlar olarak gönül dünyamızın en müstesna köşelerinde emsalsiz bir yer edinmişlerdir. Attıkları her adımın, sarf ettikleri her sözün hesabını yaparak gönül incitmeden, sessiz sedasız vuslat vaktini beklerler. Her biri paha biçilemez bir incidir, kalplerinde yanan ateşin tesiri o kadar yüksektir ki, uğruna denizleri dağları aştıkları, çölleri yürüyerek geçtikleri bir sevda ile iç içedirler. Asıl hedef bazen rızaların en büyüğüne ulaşmak, bazen gözlerin içindeki o içten gülüşü görmek, bazen de gizlice yapılan gönülden bir duaya dâhil olmaktır.
Kimi insanlar ise, elde ettikleri küçük başarıları dev aynasında yansıtma gayreti ile heba olurken, sürekli öne çıkmak için her şeyi yapmaya hazırdırlar. Sürekli bir şeyler yapıyor gibi görünmek onların değişmez taktikleri arasında yer alır. Sadece bu dünyanın telaşesi ile doldurdukları küçük dünyalarında huzur iklimini yaşamadan başka mevsimlere göç ederler. Kibirleri, hücrelerinin her noktasına kadar sinmiş olsa bile bunu reddedip mütevazılıkları ve çalışkanlıkları ile övünmeyi düstur edinmişlerdir. İçi kof bir meyve gibi sürekli çürüdüklerinin farkında değildirler ve gün gelince hesaplanması mümkün olmayan bir hızla arzın en derin köşelerine düşüvereceklerini tahayyül bile edemezler. İyi olduklarını sandıkları şey aslında kendilerini yok edip bitiren bir ateştir.
Ateş yakıcı, su serindir. Büyülü bir dünyanın ucu bucağı belirsiz ateşinde duman olmak mı, yoksa sonsuz bir kâinatın uçsuz bucaksız semalarında her bir katresi ummanlara hayat veren yağmur damlası olmak mı?
İşte bu da insanın bu hayatta cevap vermesi gereken en büyük suallerden biri…

aaa
25 Mayıs 2013 / 14:03
ağzınıza sağlık kim yazdıysa mükemmel bir yazı